Sitemiz evlendirmek için kurulmuş bir site değildir. Sadece dinimizin evliliğe bakış açısı hakkında bilgilere yer verilmiştir.

İlginç Boşanma

,
Eşinden boşanmak isteyen Tacik erkekleri, bu konudaki en pratik yolu keşfetti. Yurtdışında yaşayan ve eşinden ayrılmak isteyen Tacik erkeklerin boşanma işini cep telefonundan üç talak yazarak kısa mesaj gönderdikleri öğrenildi. Son yıllarda gurbette yaşan binlerce Tacik vatandaşının bu yolla eşini boşadığı belirtiliyor.

Tacik Asia Plus haber ajansına göre, ülkede bu SMS ile boşananların sayısı her geçen gün artıyor. Özellikle dış ülkelere çalışmak için giden Tacik erkekleri, birkaç yıl sonra eşine " üç talak" mesajını göndererek boşanıyor. Gelenek ve göreneklerin katı bir şekilde uygulandığı ülkede, konuyla ilgili resmi bir açıklama hennüz yapılmadı.

Tacikistan'ın Sogdiy Bölgesi Aile İşleri Devlet Komitesi Başkanı Matlübü Saratova'nın açıklamasına göre, bu şekildeki boşanma vakaları giderek yaygınlaşıyor. Saratova'nın açıklamasına göre, Tacikistan'da evli erkelerin çoğu iş bulmak ve çalışmak için gittiği yabancı ülkelerde ikinci evliliğini gerçekleştiriyor.

Yüz binlerce Tacik erkeğinin başta Rusya olmak üzere yurtdışında çalıştığını ifade eden yetkilikler, boşanmanın en çok bu kesim arasında olduğunu söylüyor. Çoğu inşaat işlerinde çalışan Tacikler yıllarca ülkesine dönemiyor. Yetkililer, eşi yurtdışında olan ailelerin sıkıntı çektiklerini zamanla boşanmaya kadar gittiklerini söylüyor.

Tacikistan İnsan Hakları Derneği ise yurtdışına çalışmaya giden erkeklerin ülkede evlenmemesi gerektiğini söylüyor. Derneğe göre, boşanan aile sayısı binlerce ifade ediliyor.

Diğer yandan Tacikistan Diyanet İşleri Başkanlığı konuyla ilgili yaptığı açıklamada SMS ile gönderilen üç talak mesajının boşanmak için yetersiz olduğunu duyurdu. Tacik din adamları, boşanmanın dinen kabul edilmesi için en az bir şahidin gerektiğini söylüyor.

Resmi olmayan kaynaklara göre; Tacikistan'dan 1 milyon kişi yurtdışında işçi olarak çalışıyor. İstatistiklere göre yurtdışında çalışan Tacik işçilerin dörtte üçü erkek.

(CİHAN)

Cennetteki Huriler

,
Cennette çok eşlilik nasıl olacak? Bu konu ile ilgili ayetleri nasıl anlamalıyız?

Sorularlaislamiyet.Com

Örneğin, “… Ve onlara (cennetliklere) orada (cennette) temiz eşler vardır” (Bakara, 25) âyetinin tefsirinde Elmalılı’nın “cennetlerde tertemiz, pam pak çiftler, eşler, yani erkekler için zevceler, kadınlar için zevcler vardır” (Elmalılı Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’ân Dili, Eser Kitabevi, İstanbul, tsz., I, 276.) ifadesi bazıları tarafından yanlış anlaşılarak erkeklere birden çok kadın (huri) verildiği gibi kadınlara da birden çok erkek (gılman) verileceği şeklinde değerlendirilmiştir.

Oysa burada anlatılmak istenen cennette kadın-erkek herkesin evli olması, temiz eşlere sahip olmasıdır. Erkekler ve kadınlar çoğul olarak zikredildiği için onların eşleri olarak zikredilen zevceler ve zevcler de çoğul olarak zikredilmiştir. Yani her erkeğin temiz zevcesi ve her kadının da temiz zevci vardır denmek isteniyor.

Bu ifade, bir öğretmenin yıl sonunda talebelere hitaben, “Şimdi karnelerinizi dağıtacağım” demesi gibidir. Bu ifadeden bir talebeye birden fazla karne verileceği manası çıkmaz. Aksine her birine bir karne verileceği anlaşılır. Talebeler çoğul olduğu için karne de çoğul olarak zikredilmiştir. Bu tür ifadeleri yanlış anlamada, konu hakkında bilgi sahibi olmamanın rolü büyüktür.

Kâinatın hadsiz feza boşluğunda Samanyolu Galaksisine mensup ve güneş sistemine bağlı şirin bir gezegen olan dünya memleketine imtihan için gönderilen insanlar, Kâinatın Yaratıcısını tanımak ve O’na iman ile ibâdet etmek için mükellef kılınmıştır.

Yaratılış gayesine uygun iman edip iyi ameller işleyen mü’minler, bütün semâvi kitaplarda Cennetle müjdelenmiş ve orayı kazanmak için hayra ve iyiliğe teşvik edilmişlerdir.

Mükemmeliyetin ve güzelliğin her türlüsüne meyilli ve en yüksek derecesini aşk derecesinde arzulayan insan için, Kur’ân-ı Kerim’de Cennet nimetleri açısından detaylı bilgiler verilmiş ve onun da ötesinde Allah’ın rızâsı vaâd edilmiştir.

Ruhânî ve hissî bütün nimetleri içinde barındıran Cennet, aynı zamanda bedenî ve cismânî umum lezzetleri de ihtivâ eder. Yemek, içmek ve evlenmek Cennetin en yüksek nimetleri sırasında gösterilmiştir. Kur’ân-ı Kerim ve hadis-i şeriflerin beyânına göre; dünya hayatında kurulan âile hayatları, eşlerin her ikisi de Cennete liyakat kazanmaları halinde ebediyen beraber olacak ve karı-koca münasebetleri sonsuza kadar Cennette devam edecektir. Ancak, imandan nasibi olmayan ve inkâr üzerine ölen eş, Hazret-i Nuh ve Lût Aleyhisselâmların hanımları ve Âsiye’nin kocası olan Firavun da olsa ebediyen eşinden ayrı kalacak ve inkârının karşılığını dâimi olarak Cehennemde çekeceklerdir.

İman ve salih amellerinden dolayı Cennete giden mü’min kadınları, Cenâb-ı Hak rahmet ve kudretiyle her türlü dünyevî ârızalardan arındırarak, tertemiz eşler sûretinde kocalarına iâde edecektir. Hûrilerden daha güzel olarak yaratılan o dünyalı kadınlar, eşlerine ebedî bir hayat arkadaşı olacak ve hûrilere sultan yapılacaktır. Hiçbir kıskançlık ve rekâbet duygusu olmaksızın sonsuza kadar sevdikleriyle birlikte Cennetten istifâde edeceklerdir.

Dünya hayatındayken evlenemeden âhiret âlemine göçen iman etmiş erkek ve kadınlar, Cennette evlendirilecek ve orada evlenmemiş kimse kalmayacaktır. Fakat, çocuk olarak vefât edenler bu kayıttan âzâdedir. Kur’ân-ı Kerim’de geçen “Vildânün muhalledun” tâbirinden anlaşıldığına göre, mü’minlerin bulûğ çağından önce vefât eden çocukları doğrudan Cennete gidecek, lâkin dâimî çocuk olarak kalmak sûretiyle, çocuk sevmek ve okşamak zevkini anne ve babalarına tattıracaklardır.

Ancak, bulûğ çağından önce ebeveynin teşvikiyle, mecbur olmadığı halde namaz kılan ve oruç tutan çocukları Cenâb-ı Hak büyükler gibi yaratacak ve amellerinin karşılığı bu farkı onlara ihsan edecektir. Kâfirlerin ölen çocukları da Cennete gidecek, fakat, hizmetçi olarak istihdam edileceklerdir. Akıl dengesi yerinde olmayanlarla hak dinden hâberdar olmayan Fetret Devri insanları da mükellef olmadıkları için Cennete gidecek ve kusurlarından muâheze olunmayacaklardır.


Kur’ân-ı Kerim’in sadece bir âyetinde geçen gılman tâbiri vardır. 52. Sûre olan, Tûr Sûresi 24. âyetinde “Etraflarında, sedeflerinde saklı inciler gibi tertemiz gılmanlar dolaşır”. Sözlükte “çocuk, bıyığı yeni terlemiş genç, hizmetçi” anlamına gelen gulâm kelimesinin çoğulu olan gılman, anlaşıldığı kadarıyla, Allah’ın (c.c) mü’min kulları için özel yarattığı ve vazifesi sadece hizmetkârlık olan Cennet gençleridir. Onlar cennet ehline yiyecekler ve içecekler sunarlar ve bu vazifeyi görmekten mutluluk duyarlar.


Hûriler ise, Rahman-ı Zülcemâlin mü’min erkekler için cennette özel yarattığı ve dünyalık kadınların emrine verdiği çok güzel cennet kadınlarıdır. Bir çok âyet onlardan bahsetmekte ve onları târif etmektedir. Genel olarak “İri gözlerinin beyazı saf, siyahı koyu, gümüş berraklığında beyaz tenli kızlar” olarak anlatılan hûriler, “erkeklerine düşkün, başkalarında gözü olmayan, kimse tarafından dokunulmayan, inci tenli, yakut yanaklı, yaşıt genç kızlar” tarzında muhtelif âyetlerde tanımlanır. O kadar güzel yaratılmışlardır ki, hadis-i şerifte “Hûriler yetmiş elbiseyi giydikleri halde, bacaklarının kemiklerindeki ilikleri görünüyor” denilmiştir.

Bu hakikati tefsir eden Bediüzzaman “İnsanın, ne kadar hüsünperver ve zevkperest ve ziynete meftun ve cemâle müştak duyguları ve hasseleri ve kuvâları ve lâtifeleri varsa, umumunu memnun edip doyuracak ve her birisini ayrı ayrı okşayıp mesut edecek maddî ve mânevî her nevi ziynet ve hüsn-ü cemâle, hûriler camidirler.

Demek, hûriler Cennetin aksâm-ı ziynetinden yetmiş tarzını, bir tek cinsten olmadığından birbirini setretmeyecek sûrette giydikleri gibi, kendi vücutlarından ve nefis ve cisimlerinden, belki yetmiş mertebeden ziyade ayrı ayrı hüsün ve cemâlin aksamını gösteriyorlar. ‘Orada, canların çekeceği, gözlerin zevk alacağı her şey vardır’ âyetinin hakikatini gösteriyorlar.” (Sözler s. 813) Ancak, dünyalı kadınlar salih amelleri farkından dolayı daha güzel olarak yaratılacak ve birden fazla dünyada evlilik yapan mü’min kadınlar da tercih ettiği ile birlikte olmaya hak kazanacaktır.